Dünya Böbrek ve Organ Nakli Günü'nde Seminer Düzenlendi

Her yıl "8 Mart Dünya Böbrek ve Organ Nakli Günü" gününde çeşitli farkındalık etkinlikleri düzenlenerek böbrek sağlığı ile organ nakline dikkat çekilmekte. Beykoz Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Gülten Kaptan Ateşoğlu, Beykoz Üniversitesi MYO Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ümit Yalçın ile Florence Nightingale Hastanesi Organ Nakli Koordinatörü Mine Uraz, Rektörlük Yerleşkesi Konferans Salonu'nda düzenledikleri seminerle, böbrek sağlığı ve organ nakli ile ilgili önemli bilgiler paylaştı. 

Kronik böbrek yetmezliğinin en önemli tedavisinin erken teşhis olduğunu belirterek konuşmasına başlayan Gülten Kaptan Ateşoğlu; ülkemizde yapılan çalışmaların, erken böbrek yetmezliği hastalığına olan farkındalığın yüzde %10'un altında olduğunu gösterdiğini söyledi. Ateşoğlu, yiyip içilen yiyeceklerin, beslenme alışkanlıklarının, yaşam şeklinin, uyku düzeninin, stresin, obezitenin, fazla tuz ve şeker tüketiminin böbrek sağlığı üzerinde çok ciddi hasarlara yol açabileceğini, bu nedenle sağlığımızı koruyup sağlıklı bir yaşam sürmemizin oldukça önemli olduğunu belirtti. Ayrıca kronik böbrek hastası olmanın 1-2 günde, idrarda meydana gelen koku, renk gibi değişikliklerle hemen oluşmayacağını; bunun uzun bir süreçte gerçekleşen; görülme sıklığının daha çok kadınlarda olduğu ve 12 başlıca ölüm nedeninin arasında yer alan bir hastalık olduğunu anlattı. 

Florence Nightingale Hastanesi Organ Nakli Koordinatörü Mine Uraz da organ naklinin önemini ve organ bağışının hayat kurtarıcı yönlerini anlattı. Organ naklinde nakil yapılacak tarafların canlı ya da ölü olup olmadığının, kan grubunun, akraba yakınlık derecelerinin de önemli olduğunu belirten Uraz; “Eşler arasında organ bağışı yapılabilmektedir. Bunun için en az 2 yıl resmi olarak eşlerin evli olmaları gerekmektedir. Bu koşulları sağlayan çiftlerin her iki taraftan akrabaları da artık 1., 2., 3. ve 4. dereceden akraba sayılarak organ bağışı yapabilmektedirler. Bahsettiğim koşulları sağlamayan çift ya da akrabalar tarafından organ bağışı yapılmak istenirse de etik komisyon il sağlık müdür yardımcısı başkanlığında farklı kurumlardan yetkili kişiler toplanarak bağışın gerçekleşip gerçekleşemeyeceğine karar verir” dedi. Beyin ölümü ile bitkisel hayat arasındaki farklardan bahseden Uraz, sağlığında kendi isteğiyle organlarını bağışlayan bir kişinin beyin ölümü gerçekleştiğinde eğer ailesi organlarının bağışlanmasına izin vermez ise resmi kayıtların bir öneminin kalmadığını ve organların alınamadığını da vurguladı. Beyin ölümü gerçekleştikten sonra organları alınacak olan kişinin her bir organının belirli saat aralıklarını asla geçmeden alıcıya nakil edilmesi gerektiğini, aksi takdirde organın işlevini yitirebileceğini söyleyen Mine Uraz, toplumda hala organ nakli konusundaki din, toplumsal baskı, bilinçsiz söylemler gibi ön yargılardan dolayı yeterli seviyede bilinç sağlanamadığını da sözlerine ekledi. 21.917 kişinin böbrek nakli beklediğini anlatan Uraz; "2017 yılından itibaren 3342 kişi böbrek nakli oldu. Karaciğer 1446 kişi, genel olarak diğer organ nakilleriyle birlikte 4908 hasta nakil oldu. Bunlardan 3736'sı canlı donör, 1772'si ise beyin ölümü gerçekleşmiş donördü. 2017 yılında 2043 beyin ölümü gerçekleşmiş ve sadece 554 aile organların kullanılması için izin vermiştir. Lütfen bağış yapmaktan korkmayın ve bir yaşama da siz dokunun" diyerek sözlerini tamamladı.  

Beykoz Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ümit Yalçın ise, “Ben Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezunum ve bu üniversite Türkiye'de organ naklinin en çok yapıldığı yer. Toplumumuzda hala organ bağışının olması gerektiği yere gelemediğini hem oradaki tecrübelerimden yola çıkarak hem de iş hayatım içerisinde çok net görüyorum. Siz gençlere ve bizlere aslında bu konuda çok şey düşüyor; büyüklerimize bunun dinen günah değil aksine bir insanın hayatına dokunmanın, yaşam vermenin çok büyük bir sevap olduğunu anlatmalıyız. Sigara kullanımı, doktor tavsiyesi almadan gereksiz antibiyotik ve pek çok ilacın bilinçsiz kullanımından da kaçınmalı ve böbreklerimizi bunlarla asla yormamalıyız. Böbrek hastalıklarından ancak bu şekilde korunabiliriz” dedi.

Bu içerik 08/03/2018 tarihinde güncellenmiştir.

HABERDAR OLUN

Beykoz Üniversitesini yakından takip etmek çok kolay, yapman gereken tek şey mail adresini bizimle paylaşmak. Haftalık bülten ile yaklaşan etkinlikler, haberler ve daha birçok konudan anında haberdar olabilirsin.

Tercih Danışmanlığı